İnsan Hakları Ve Demokrası Klubü
İnsan Hakları ve Demokrasi  
  Ana Sayfa
  iletisim
  Ziyaretci defteri
  Demokrasi İle İlgili Herşey
  Haklarımızı Biliyor Muyuz?
  Klubümüzden Haberler
  İnsan Hakları
  Çocuk Şiirleri
  İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi
  Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu(UNICEF)
  Ülkemizde Demokrasi
  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
  Demokrasinin Önemli Parçası Olan Seçim
  Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)
  Haklarımızı Belirten Kitap:Anayasa
  Türk Hukuk Sistemi
  İlk Kadın Hakimin Son Günü
  İnsan Hakları ve Demokrasi Konulu Güzel ve Süper Sözler
  Demokrasi ve İnsan Hakları Haftası(10 Aralığı İçine Alan Hafta)ile İlgili Müthiş Şiirler
  İnsan Hakları ve Demokrasi Haftası(10 Aralığı İçine Alan Hafta)
  Haklarımızın Ne Kadar Farkındayız?
Klubümüzden Haberler

İnsan Hakları Gününde Acil Talepler
Abdullah tarih 03.12.2008, 12:16 (UTC)
 10 Aralık 2006, İstanbul – Uluslararası Af Örgütü – Türkiye Şubesi üyeleri, 10 Aralık Uluslararası İnsan Hakları Günü’nde insan hakları konusundaki taleplerini belirtmek için, bugün Taksim Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Türkiye’de yaşanan temel sorunlara dikkat çekilen basın açıklaması yapılırken, eylem katılımcılarının birer harfini taşıdığı “İNSAN HAKLARI ŞİMDİ!” yazısı da Taksim Meydanı’nda oluşturuldu. Basın açıklamasının ardından eylemciler, çevredeki insanlara İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni dağıttılar.



Uluslararası Af Örgütü – Türkiye Şubesi tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında dört temel soruna dikkat çekildi. Uluslararası Af Örgütü – Türkiye Şubesi Başkan Yardımcısı Taner Kılıç, basın açıklamasında bu dört temel sorunu; ifade özgürlüğü, tüm alıkonulma şartlarının denetimi, kadına yönelik şiddet ve vicdani ret hakkı olarak ifade etti.


Uluslararası Af Örgütü, ifade özgürlüğünün önünde çok önemli bir engel olan ve bu özgürlüğe keyfi kısıtlamalar getiren, yeni Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin kaldırılmasını, Türkiye’deki yetkililerden talep etmektedir. 301. madde ile birlikte, ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı unsurlar içeren çok sayıda yasa halen yürürlüktedir. Bu yasalar nedeniyle kamusal hayatın çoğu alanıyla ilgili görüşlerini barışçıl yolla ifade eden kişiler kovuşturmaya uğramaktadır.



İkinci olarak, her türlü gözaltı, hapsetme ya da kişinin kendi rızasıyla ayrılmasına herhangi bir adli, idari ya da diğer yetkililerin izin vermediği yerlerde özgürlüklerinden mahrum bırakılmış yerlerde bulundukları alıkonulma koşulların Seçmeli Protokol gereği oluşturulacak olan ulusal ve uluslararası mekanizmalar vasıtasıyla denetiminden halen uzak olduğu belirtilmektedir. Birleşmiş Milletler işkencenin önlenmesi için İşkenceye Karşı Sözleşme Seçmeli Protokolü’nü kabul etmiştir. Bu protokole göre, uluslararası bağımsız uzmanların, her türlü alıkonulma yerlerine düzenli ziyaretler yapmasına olanak sağlanacaktır. Protokol ayrıca taraf devletlerin alıkonulma yerlerine ziyarette bulunacak ve uluslararası uzmanlarla işbirliği yapacak ulusal mekanizmaların oluşturulmasını da talep etmektedir. Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’yi 14 Eylül 2005 tarihinde imzaladığı, ancak halen onaylamadığı bu protokolü parlamentosunda onaylayarak, işkence ile mücadeledeki duruşunu bir adım ileriye taşıma çağrısı yapmaktadır.


Uluslararası Af Örgütü olarak üzerinde durulan diğer bir sorun da kadına yönelik şiddet konusudur. Yakın zamanda kabul edilen kanunlarla, kadınların aile içi şiddete karşı daha fazla koruma altına alınması sağlandı. Af Örgütü, kabul edilen bu kanunların uygulamaya geçirilmesi gerektiğini belirtmektedir. Yeni Belediyeler Yasası’na göre nüfusu 50.000’den fazla olan ilçelerde belediyelerin sığınma evi açması gerekmektedir. Bu yasanın uygulanabilip, sığınakların kurulması için merkezi hükümetten yeterli fon sağlanması ve kadın örgütleriyle tam işbirliği yapılması gereklidir. Ayrıca, Uluslararası Af Örgütü yetkililerden, kadınların uğradıkları şiddeti rapor edebilmeleri için tüm Türkiye’den ulaşılabilecek telefon çağrı merkezinin oluşturulması ve eğitimli çalışanlar ile desteklenmesi gerektiğini belirtmektedir.


Basın açıklamasında, Uluslararası Af Örgütü’nün Türkiye’deki insan hakları ihlalleri konusunda dikkat çektiği son nokta ise vicdani ret hakkıdır. Af Örgütü, uluslararası hukuk ve standartlara uygun olarak Türkiye’nin vicdani ret hakkını tanıması gerektiğini belirtmektedir. Ayrımcı özellikte veya cezalandırıcı uzunlukta olmayan alternatif sivil hizmet olanağı Türkiye’de de sağlanmalıdır.
 

Karagöz ve Hacivat Oynayacağız
Abdullah tarih 03.12.2008, 11:55 (UTC)
 Sayın Öğretmenizmiz Ahmet Aykut bizlerden bir Karagöz ve Hacivat metni hazırlamamızı istedi.İki arkadaşımızın metni seçildi.Bunları ben,Hacı Altuğ ve Aykan ile Mehmet arkadaşlarımız seslendirecek bir kişi ise modelleri oynatacaktır.Bu metinler insan hakları ve çocuk hakları konularındadır.Ben ve Hacı arkadaşımızın oynayacağı metin şöledir:
H=Hacivat
K=Karagöz
H:Nasılsın Karagözüm iki gözüm.
K:Ne olsun hacıcavcavİnsan hakları diye birşey varmış.Düşündüm dğşğndüm bulamadım.
H:Neden Karagözüm?
K:Tamam erkek Hakkı varda kadına Hakkı ismini kim niye versin?
H:Saçmalama Karagözüm o hak bu hak değil.Bu hak kişinin toplum içerisinde yapabilecekleri demek.Yani hak kişiye hukuken tanınan çeşitli yetki,özgürlüklerdir.
K:Güzel yani çocukların yok değil mi?
H:Olmaz mı Karagözüm iki gözüm.Çocuklara yaşama,eğitim görme gibi haklar niye veriliyor?
K:Ben eğitim görmeyi ceza sanıyordum demek hakmış.
H:Herkes sen mi Karagözüm.Bu dünyada cahil kalmaktan kötü birşey yok.Eğitim görmek ödül sayılır.
K:Doğru söyledin be Hacıcavcav.Ben okumadımda noldu.Ele muhtaç oldum.Ben inşaatta çalışırım,
sen okumuşsun inşaat yaptırırsın.Pek kötü şey şu cahillik.Çok pişmanım.Neyse ben gideyimde biraz araştırayım,haksılığa uğramayım hiçbir zaman.Güle güle.
H:Güle güle Karagözüm.Evdekilerede selma söyle,onlarada anlatki haksızlığa uğramasınlar.
 

2004'ten Bir Haber:Türkiye`de 26 ayrı insan hakkı ihlali var(YEni Şafak Gazetesinin 2004'te Yayınladığı bir Haberdir)
Abdullah tarih 02.12.2008, 17:04 (UTC)
 Türkiye`de 26 ayrı insan hakkı ihlali var
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı`na başvuru yapılması için hazırlanan formda, maruz kalınan insan hakkı ihlalleri sınıflandırıldı. Bu sınıflandırmaya göre 26 hak ihlali belirlendi. İhlali yapanlar ise resmi kurumlar.


İnsan hakları ihlallerini önlemek ve şikayetleri değerlendirmek için kurulan Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı, 26 insan hakkı tespiti yaptı. Türkiye`de değişik alanlarda, birimlerde ve yerlerde yapılan insan hakları ihlallerini değerlendiren başkanlık, bu tespitlere göre bir sonuç çıkardı ve form hazırladı. Başbakanlık, hazırladığı `İnsan Hakları İhlal İddiası Bireysel Başvuru Formu`nda` bu ihlallere yer verdi. İhlal edilen hak ve hürriyetlerin neler olduğunun sorulduğu formda, başvuruların Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı`na yapılabileceği gibi İl İnsan Hakları Kurulu ve İlçe İnsan Hakları Kurulu`na da yapılabileceği belirtildi. Hangi haklar ihlal ediliyor? İhlal edilen hak ve hürriyetler ise başkanlık tarafından şu şekilde belirlendi: `Adil yargılanma hakkı, ailenin korunması hakkı, ayrımcılık yasağı, bilim ve sanat hürriyeti, çalışma ve sosyal güvenlik hürriyeti, çevre hakkı, dilekçe hakkı, din ve vicdan hürriyeti, eğitim ve öğrenim hakkı, engelli hakları, haberleşme hürriyeti, ifade hürriyeti, işkence ve kötü muamele yasağı, kişi hürriyeti ve güvenliği, konut dokunulmazlığı, mülkiyet hakkı, örgütlenme hürriyeti, özel hayatın gizliliği, sağlık ve hasta hakkı, seçme, seçilme ve siyasi faaliyet hakkı, sosyal güvenlik hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, vatandaşlık hakkı, yaşam hakkı, yerleşme ve seyahat hürriyeti, zorla çalıştırma yasağı.` Şikayetler resmi kurumlardan İnsan hakkı ihlali konusunda şikayet edilen kurumlar da bakanlıklar, valilikler, kaymakamlıklar, adliye, özel idare, belediye, eğitim ve öğretim kurumu, sağlık kurumu, sosyal hizmet kurumu, emniyet, jandarma, ceza ve tutukevi olarak belirlendi. ERHAN SEVEN/ ANKARA
 

Robot Askerler Geliyor
Abdullah tarih 02.12.2008, 15:53 (UTC)
 Robot askerler geliyor

Savaş suçu işlemeyecek... 4 milyar dolarlık bütçe ayrıldı...bunun tek sebebi ise insan haklarını korumak...


Pentagon, Cenevre Konvansiyonu'nu ihlal etmeyecek, savaş suçu işlemeyecek robot asker üretmek için 4 milyar dolarlık bütçe ayırdı..

Irak ve Afganistan'daki bazı operasyonlarda insan haklarına aykırı uygulamalarıyla ve sivil ölümlere neden olmakla eleştirilen ABD, savaş suçu işlemeyecek robot askerlerin üretimi için 4 milyar dolarlık bütçe ayırdı. Amerikan Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) 2010'dan sonra devreye sokacağı "bağımsız sistemler" projesi ile "rasgele ateş açan" öldürme makineleri yerine, sivillerin hayatlarına dikkat eden "etik" askerler üretilmesi planlanıyor. Cephelerde en ön hatlarda yer alacak paletli robotlar, Cenevre Konvansiyonu'nu ihlal etmeyecek şekilde programlanacak. Pentagon, düşmanlarıyla birebir çatışmaya giren askerlerin, önlenemez savaş stresi nedeniyle yaptıkları işkence ve benzeri faaliyetlerin önüne geçmek için yollar arıyordu. Georgia Tech Üniversitesi'nden bilgisayar programcısı Ronald Arkin hazırladığı raporda, robot askerlerin mükemmel bir şekilde etik kurallarına dikkat edemeyeceğini, ancak bu konuya insan askerlerden daha fazla verebileceklerini belirtti.

2010'DA HAYATA GEÇECEK

İngiliz savunma firması QinetiQ, geçtiğimiz ay Amerikan ordusu için hazırladığı robot askerin tanıtımını gerçekleştirmişti. Yüksek patlayıcı taşıyabilen, 7.66 milimetre çapında otomotik silah kullanabilen paletli robot, yakın mesafede biber gazı sıkarak da etkili olabiliyor. Ancak bu tür robotlar insanlar tarafından uzak mesafeden yönetilerek kullanılabiliyor. 2010'da hayata geçirilmesi planlanan yeni proje ile asker robotların hedeflerini kendilerinin seçmesi, düşman ve sivili birbirinden ayırt edebilecek kabiliyette olması amaçlanıyor.

 

<-Geri

 1 

Devam->

 
  MELEK ÖZEN İLKÖĞRETİM OKULU
İnsan Hakları ve Demokrasi Klubü'nün sitesine hoş geldiniz

İnsan hakları kavram olarak tüm insanların sahip olduğu farz edilen "temel hak ve özgürlükleri içine alır.İnsan hakları, ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı gözetmeksizin tüm insanların yararlanabileceği haklardır. Bu hakları kullanmakta herkes eşittir

Demokrasi ise tüm üye veya vatandaşların, organizasyon veya devlet politikasını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu bir yönetim biçimidir
 
Bugün 16 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol